Yusuf Paşa (Korgeneral Neyzen)


 YÛSUF PAŞA [Ferîk Neyzen]

(1821-1884 = 63)

Büyük Türk Saz Eseri bestekârı ve Ney virtüözüdür.

 İstanbul'da Beşiktaş Mevlevî-hânesi'nde doğdu.

Şeyh Said Dede'nin oğlu ve Şeyh Mahmud Dedenin torunudur.

1853' te babası öldüğü zaman 32 yaşında idi.

Fakat Mızıkay-ı Hümâyûnda Saray hizmetinde bulundukları için ne o,

ne de kendisinden 2 yaş küçük olan üvey amcası Sâlih Dede, Beşiktaş dergâhı şeyhi olamadılar.

 Muzıka'da kaymakam (yarbay) olan amcası Sâlih Dede, ondan 4 yıl sonra ölmüştür (1888).

Bu suretle koyu bir Mevlevî ailesinin İçinden yetişti ve Beşiktaş Mevlevî-hânesi'nde büyüdü.

 Babası Ney virtüozu Said Dede'den Ney eğitimi aldı ve 20 yaşından evel Beşiktaş dergâhına Neyzenbaşı ve çile çıkarıp Dede oldu.

  1840'ta 19 yaşında Neyzen olarak Muzıkay-ı Htimâyûn'a girdi.

 Henüz tahta çıkan I. Abdülmecîd (1839-1861), kendisini çok takdîr etti. Mâbeynci ve musâhlb yaptı.

Abdülazîz Han (1861-1876), Ney hocası olan Mîralay Yûsuf Bey'in rütbesini mîralaylığa (Tümgeneral) ,

yükseltti ve askerî mızıkaların ıslâhı ve okulunun açılması ile görevlendirdi.

 1862 de Mâbeynci olarak padişaha Mısır eyâletini teftişinde refakat etti.

Sonra ferîk (korgeneral) oldu.

Sultân Azîz'den sonra 8 yıl yaşadı. Bahâriye (Eyüb) Mevlevî-hânesi'nin türbesine defnedildi.

  Paşalığı, 5 eylûl 1864'te 43 yaşındadır.

Aynı yılın 12 ekiminde de Sultân Azîz'e mâbeynci olmuştur.

  Yûsuf Paşa, Şeyh Hüseyin Fahreddin Dede çapında bir Ney virtüozu,

ayrıca Abdülazîz Han Üsküdar Neyzenbaşısı Osman Dede gibi değerli Neyzenler yetiştirmiştir.

  Kendisi de Ney virtüözü olarak büyük şöhret yapmıştır.

 Kendisi, şişman ve yakışıklı idi.

 Yûsuf Paşa, XIX. asırda gelen saz eserleri bestekârları arasında, Osman Bey'den sonra en büyüğüdür.

 Babası ve amcası gibi peşrev ve saz semâîsi bestelemekte ince bir kabiliyet göstermiştir :

Nev-Eser Peşrevi ve Saz Semâîsi, Hümâyûn Saz Semâîsi, Hicâz Saz Semâîsi, Nihâvend Saz Semâîsi,

Segâh Peşrevi gibi cidden zarif eserler bestele-miştir.

 Şâheseri, minicik Nev-Eser Peşrevi'dir ki, Türk Mûsikîsi'nin en güzel 10 peşrevi arasına girebilir.

 Neyzenin Hayli eseri unutulmuştur. Elimlzdekiler şunlardır:

 1. Acem-Bûselik Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

  2. Saz Semâîsi,

 3. Dügâh Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

 4. Saz Semâîsi,

5. Hicâz Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

6. Saz Semâîsi,

7. Hümâyûn Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

8. Saz Semâîsi,

9. Hüzzâm Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

10. Saz Semâîsi,

11. Nev-Eser Peşrevi (Hafîf) ve

12. Saz Semâîsi,

13. Râst Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

14. Saz Semâîsi,

15. Sabâ-BûseÜk Peşrevi (Devr-i Kebîr) ve

16. Saz Semâîsi,

17. Segâlı Peşrevl (Devr~i Kebîr) ve

18. Saz Semâîsi;

19. Müsteâr ve

20. Nülıüft Peşrevleri;

21. Bayatî,

22. Hüseynî,

23. Irak,

24. Nevâ,

25. Nlhâvend,

26. Sabâ Saz Semâîlerl ki, btı saz semaîlerinin bazıları Osman Bey'in peşrevleri için yapılmıştır.

Peşrevlerinde Devr-I Kebîr usûlünü tercihinin sebebi bu usûlün btiytik usullerin en değerlisi olması dışmda,

Mevlevî âyinlerinde de çalınabilmesi içindir.

(Ayîn-i Şerîflerde yalnız bu usulden peşrevler çalınmaktadır)

Şarkıları şunlardır:

27. Acem-Aşîrân Düyek (Kârı sitem/oldu, yeter),

28. Ferahfezâ Yürük Semâî Medhiye (Sâye-Î lutfun/ile Şâhenşehâ),

29. Hicâz Devr-i Hindî (Yâd_edip geçen demi, âh_ağlarım),

30. Hicâz Düyek (Şimdi bir mâh-i cihan-tâb gelip),

31. Karcığar Aksak (Eyle şevk-engîz-i hasret, sîne-î sûzânımı),

32. Nihâvend Yürük Aksak (Yâr geldi, ne§'em_erdi kemâle),

33. Râst Aksak (Dilimde yâd_iken verd-î cemâlin, müseddes),

35. Şevk-Efzâ Ağır Düyek (Eyledin/ağyârı mahrem gonca-fem, 2 kıt'a),

36. Uşşâk Aksak (Feryâdım çıkar eflâke),

37. Uşşâk Aksak (Yürek/oldû gamınlaa pâre pâre),

38. U§§âk Sengîn Semâî (Ya§ yerine kan döküyor gözlerim, müseddes).

39. Acem-Bûselik Yürük Semâî Ş. (Şerâr-î nâr-ı hicrin yakdı cânım),

40. Beyâtî-Arabân Devr-i Hindî medhiye (Ey Şehenşâh-î Felâtûn-î Cihân),

41. Hüseynî Devr-i Hindî (Bîkes-û bîvâyeyim, kıldın benî âvâre âh),

42. Hüzzâm Aksak (Dil firâk-î yâr_ile zâr-û nizâr),

43. Hüzzâm Düyek medhiye (Sâyebânîsın bu dîn-û devletin),

44. Mâhûr Yürük Aksak (Bu günlerde senî görsek),

45. Sûznâk Aksak (Rakıybî yânınâ âlıp gezersin),

46. Şevk-efzâ Yürük Aksak (Uşşâkınâ eyler cefa)

47. Nev-eser Sâz Semâîsi II.

 Kaynak:

Türk Mûsikısi Ansiklopedik Sözlüğü

Sayfa Başı

© www.neyzenim.com Neyzen Zeki Sözen